Bu yazımda 2 günlük Bolu Ormanları
Turu’dan bahsetmek istiyorum. Bolu deyince aklıma tüneller yapılmadan önceki
İstanbul yolculuğu gelirdi. Otobüs Bolu dağlarını tırmanırken etraftaki
yeşilliği izleyerek geçerdi yolculuk.
Tabi eğer kışın yolculuk yapmıyorsanız. Kış yolculuklarında ise o Bolu nasıl
geçilecek derdik. Bu tur bana Bolu’nun dağlarının arasında gizlenmiş güzellikleri keşfetme imkanı verdi.
Sabah erken saatlerde Ankara’dan hareket ettikten sonra kahvaltı için Gerede
Greenpark Otel’de durduk. Kahvaltıyı muhteşem bir göl ve orman manzarası eşliğinde
yaptık. Buradaki gölün adını bir türlü öğrenemedim. Bilen varsa yorum olarak
yazabilirse memnun olurum.Aslında göl değil küçük yapay bir gölet. Ancak
ormanla öyle güzel bir bütünlük oluşturmuş ki beğenmemek imkansız.
Kahvaltı Manzarası |
GÖLCÜK MİLLİ PARKI
Buradan sonraki durak Gölcük. Gölcük Bolu merkeze yakın
etrafı göknar ve sarıçam ağaçlarıyla çevrili yapay bir gölet. Rehberimiz yapay
göl olduğunu söylemeseydi bu yazıyı büyük ihtimalle doğa harikası diye
yazardım.Tur rehberimizin söylediğine göre 1985'lerde su toplama alanı olarak
yapılmış. Bir de fotoğraflarda görünen o şirin ev Orman Bakanlığı’na ait misafirhane. Biz
sağanak yağmura rağmen göl etrafını tam tur yürüdük. Dizlerimize kadar ıslandık
ama değdi. Bol oksijen, yemyeşil bir manzara.... İnsanın içi açılıyor derler ya
işte tam öyle bir duygu yaşadığımız.
Ve Gölcük'ten bir kaç kare....
ABANT GÖLÜ
Buradan sonraki rota Abant. Göl zengin bitki örtüsü ve doğal hayatın
korunması amacıyla tabiat parkı olarak
koruma altına alınmış. Gölcük’te aşırı ıslanmış ve üşümüş olduğumuz için otobüsten
inip dolaşmaya halimiz yoktu. Onun yerine otobüsle tur attık ama etrafında yürümek
ya da bisikletle gezmek buradaki doğayı incelemek adına çok daha iyi olurdu.
İnşallah bir dahaki sefere diyorum. Bence sıcak havalarda özellikle ilk baharda
Abant’a gelmek daha iyi bir fikir. Eklemek istediğim bir nokta; gölün
etrafındaki yol çok bozuktu. Yine
rehberin verdiği bilgiye dayanarak,her sene yapılan ama her mevsimde bozulan
bir yol olduğunu öğrendik. Umarım yetkililer bir çözüm bulabilir.
Abant Gölü |
YEDİ GÖLLER MİLLİ PARKI
İkinci gün gezimize Yedigöller ile
başladık. Yedigöllere yolculuk Bolu’dan otobüsle 1 saatten fazla sürdü. Dağlar
arasında önce tırmanıyorsunuz sonra da inişe geçiyorsunuz. Yol biraz uzun ama
gördüğünüz manzara gerçekten harika. Özellikle Sonbahar nedeniyle dağlardaki renk cümbüşü herkesi hayran bıraktırdı. Sarı,
kırmızı ve yeşilin her tonunu görebilirsiniz.
Yedigöller yolu üzerinde Kapankaya
Seyir Terası’na çıkan merdivenleri görürseniz muhakkak durun ve üşenmeyip o
yolu tırmanın. Yukarı çıktıkça aldığınız nefes bile çok değişecek. Gördüğünüz
manzaraya değeceğinden emin olabilirsiniz. Fotoğrafta çok belli değil ama
yedigöller’e tepeden bakıyorsunuz.
Kapankaya Seyir Terası'ndan Manzara |
Gelelim Yedigöller’e.. Adından
da anlaşıldığı gibi birbirine çok yakın 7 adet gölün bulunduğu milli
parklarımızdan biri. Sırasıyla sazlı
göl,ince göl,nazlı göl, kuru göl,büyük göl,derin göl ve serin göl. Buraları yazıyla
anlatmak için uğraşmıcam fotoğraflar her şeyi anlatıyor. Fotoğrafçılar için,
kamp yapmayı ve doğayı sevenler için tam yeri.
Sazlı Göl |
İnce Göl |
Nazlı Göl |
Büyük Göl |
Derin Göl |
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder