17 Temmuz 2014 Perşembe

Bol İsraflı Iftar Menüleri

Herkesin bildiği üzere Ramazan gelince restaurantlar çarşaf çarşaf iftar menüsü yazar ve bayağı şişirilmiş ücretlere biz akıllılara yedirirler.

Çorba- iftariyelik-ara sıcak-ana yemek-tatlı...... Ben bu menünün ara sıcak esnasında doymuş oluyorum ve bi kaç seferdir ana yemeği paketlemelerini rica ediyorum. Bu menüleri bitirebilen, her lokmayı 17 saatlik bir açlıktan sonra mideye atabilen var mı bilmiyorum. Restaurantların bu geleneği artık bozması şart.

Din konusunda konuşacak kadar bilgi sahibi değilim ya da bu konuda ahkam kesecek kadar görmüyorum kendimi ama yemek sonunda masaları görünce hissettiğim şey tamamen şudur :'Bu olay Ramazan'ın ruhuna çok ters'. Masalarda herşey didiklenmiş ve bitmemiş oluyor. Toplanan herşey çöpe gidiyor. O kadar yemeğe de yazık emeğe de.

16 yaşında olan kardeşimin Ramazan ile ilgili şöyle de bir tespiti var. Yazmadan geçemicem. Çocuk küçüklüğünden beri oruç tutmanın nedenini aç insanların halini anlamak olarak bildiği için iftarda yenenlere bakınca 'insan iftarda bu kadar şeyi yerse nası anlasın  açın halini' dedi.

Bence bu olay artık değişmeli. Herkes yiyebileceği kadar yesin ve yediği kadar ödesin. Bundan sonrası için kararım artık iftar için menü yapmayan yerlerde yemek ya da evden çıkmamak.


Devamını Oku »

14 Temmuz 2014 Pazartesi

LEAN IN,Kadınlar, İş ve Liderlik İsteği


Son zamanlarda okuduğum en iyi kitaplardan biri diyebilirim. Kişisel gelişim kitaplarından yeterince soğuduğumu düşünüyordum ancak bu kitabı bu kategoride değerlendirmek istemiyorum.

Sherly Sandberg Facebook'da COO olarak çalışıyor.Ayrıca 2 çocuk annesi evli bir kadın. Kadınların neden liderlik pozisyonlarında erkeklerden daha az göründüğü konusuna dikkat çekmek istemiş ve bana göre çok objektif tespitleri var.

Kadınların iş hayatında çekimser davranmaları, masaya oturmamaları , genelde arka planda durmayı tercih etmeleri gibi birçok konuya değinmiş. Ancak beni en çok etkileyen biz kadınların iyi bir anne ve eş mi yoksa iyi bir iş kadını mı olmak arasında taa çocukluktan gelen bir ikilemin içinde boğuşuyor olduğumuzu farketmek oldu. Bizler bu iki görevin asla aynı anda yapılamayacağına inandırıldık. İyi bir anne ve eş olmak istiyorsak iş hayatında yüksek sorumluluk gerektiren pozisyonlara göz dikmeyeceğiz yapamayız çünkü. Başarılı bir iş kadını olacaksak da evlenmemek gerek ya da evlensen bile çocuk olmamalı. Evlilik ve cocuğa ragmen de iş hayatında önemli pozisyonlarda olursak muhakkak kötü bir anneyizdir. Kitapta artık bu durumun değiştiğini gösteren çok sayıda örnek var. Dünya üzerinde bunu başaran başarabilen kadınlar var. Elbette kolay bir iş değil ancak eğer bir kadın hem anne olup hem de iş hayatında kalmak istiyorsa bunu anlayışla karşılayabilmeli ve onu destekleyebilmeliyiz. Aynı şekilde bir kadın kariyer hayatını bırakıp ömrünü çocuklarını yetiştirmeye adamak da isteyebilir. Buna da toplumun her kesimi anlayışlı olmak zorundadır.

Kadınların hem iş hayatında başarılı olabilmeleri hem de aile kurabilmeleri için ülke yasalarının onları destekliyor olmaları şartını da göz önünde bulundurmak gerekli. Özel şirketlerde 'ne kadar büyük ve kurumsal olursa olsun' işe alımlarda kadın ve erkek ayrımı kadar evli ve bekar kadın ya da cocuk var mı yok mu kriterlerinin hala sorgulandığını biliyoruz.. Çocuklu ve evli kadınların da istedikleri takdirde her şartta başarılı olabileceğine ve gerekli özveride çalışabileceklerine inanmak zorundayız. Ümit ediyorum artık bu konular için kitap yazmaya ihtiyaç duyulmayacağı, insanların bu konuda gerekli duyarlılığı göstermiş olduğu ve gerçek eşitliğin yaşandığı günler görebiliriz.



Hilal Güleç Bekar
Devamını Oku »